AŞK BİR YANGIN
“Sen benimsin.” Dedi usulca sanki kendisinden uzaklaşacakmış gibi yaklaştı kadına.Sözler beyninde çalkalandı.Benim… Benim… Benim…Sadece benim…
“Evet” dedi kadın kendini tutuyor adamın dudaklarına saldırmamak için.Kendini tutma çabasından veya mutluluktan dizleri titriyor,gözleri buğulanıyordu.
“Sanki yıllardır beklemişim gibi… Yanlış limanlarda konaklamışım gibi…”
Hafifçe gülümsedi genç kadın bu sözler üzerine.O kadar şefkat doluydu ki gözleri kadının… O kadar beni tat dercesine duruyordu ki hırçın dudakları…
“Ben senin gelmeyeceğini bile bile bekledim seni… Sensiz olmayı göze alarak sevdim seni…”
İçi öyle bir sevgiyle doluyor ki adamın tarif edemiyor.Dingin,huzurlu bir limana sığınmak gibi… Kendisine bu kadar çok değer verilmesi… Hem de hak etmediği halde… Devam ediyor genç kadın…
“Ben seni sensizlikte de sevdim.Önemli olan zamanla bırakmak değildir unutma…”
Bir an düşünüyor adam.
“Önemli olan zamanla bırakmamak…” diye tamamlıyor kadının cümlesini… Derin bir nefes alıyor ve içi neredeyse somut aşkla doluyor.Tutkunun güzel kokusunu alabiliyor.Belki de bu kadının kokusu… Ona aşkı hatırlatıyor…
Tekrar kadını çekiyor kendisine… Yine deli dalgalar alıp götürüyor kendisini… Ve sonrası huzur… Sonrası aşk… Anlıyor ki bunca yıl beklemesinin bir sebebi varmış.”Aşk”ın büyüklüğünü anlıyor ve kadını kendisiyle beraber daha da derin sulara doğru çekiyor…